0
Görsel ya da yazılı Basın..

Diğer bir tanımlama ile Medya…

Sözüm ona demokrasi de dördüncü güç..

Halkın gerçekleri öğrenme hakkı ve sorgulama gücü..

Basın denen bu gücün gündemindeki konulardan biri ne ?

Bizim için ve bizler adına ne konuşuyor ?

“Cumhurbaşkanı Gül mü olacak,Erdoğan mı olacak?”

“Gül olursa ne olur,Erdoğan olursa ne olur.”

Öyle ya  şu an en önemli ve de en acil konumuz.

Konunun ele alınış çirkinliğine bakın.

“Gül mü,Erdoğan mı olacak?”

Demokrasi söylemleri gölgesinde halkı şartlandırma.

Sanki babalarının çiftliği.

Demokrasiden biraz olsun nasiplerini almış olsalar en azından nezaketen
“Cumhurbaşkanı kim olabilir?” diye daha genel bir çerçeve içerisinde tartışırlar.

Sözüm ona oturumu yönetenlerde,konuşanlar da demokrat.

Hadi siyasetçileri bir kenara koyalım.

Onlar liderlerine yaranmak için beyazı siyah,siyahı beyaz diye savunabilecek kapı kulları..

Ancak,aydın diye ekranlara çıkan hiç bir bilim adamı,araştırmacı ya da basın mensubu dahi neden şunu sormuyor .

“Cumhurbaşkanlığı için neden sadece iki kişiyi konuşuyoruz.
Cumhurbaşkanlığı bu iki kişinin vesayeti ve tekeli altında mıdır ?”

Sormadıkları gibi Gül ve Erdoğan’ın söylemlerinden akla hayale gelmeyecek,vatandaşı aptal yerine koyan sözde demokratik yorumlarda bile bulunuyorlar.

Gerçek bir demokratın düşünmesi ve sorması gerekmez mi ? 

Ülke de başka insan kalmamış gibi,daha işin başında sadece iki kişi arasında paylaşılan bir seçim uygulaması "İleri Demokrasi"’nin yaşandığı hangi Ülke’de görülmüştür?

.Ben varsam ve sistem beni bir yerlere taşıyorsa ” Demokrasi var”. Ben yoksam ve sistem  bana bir şey vermiyorsa “Demokrasi yok” anlayışının kısacası demokrasi karşıtı bir anlayışın ta kendisi.

Başkalarına hayat hakkı tanımayan vesayetçi ve baskıcı bir siyaset dışı yaklaşım.
  
Seçimden çok uzun bir süre önce bu  konuyu sadece iki kişi arasında bir mesele olarak tartışan ve yorumlayanlara gelince ;

Bu aydınlarda  ne yazık ki demokrasinin özünü kavrayamadıklarını açıkça göstermekte ve halkı şartlandırma gibi de demokrasiye yakışmayan büyük bir saygısızlık yapmaktadırlar.

Tıpkı bazı araştırma şirketlerinin yaptığı “ Kamuoyu Yönlendirme ve Şartlandırma” seçim anketlerinde görüldüğü gibi.

Halkına gerçekten saygı duyan özü ve sözü bir demokratların konuştuğu ve güç sahibi olduğu  bir Ülke özlemi ile.
Kanımca bu yaklaşım makam mevki düşkünü insanların sadece kendilerine odaklı,saltanatçı ve bencil anlayışlarının çok açık bir göstergesidir

Ali İhsan Gürcihan/Açık İstihbarat

Yorum Gönder

 
Top